30 Haziran 2014 Pazartesi

BALDIZIN HAKKINI VERDİM

1 yorum

Merhaba, ismim Can. 2 yıllık evliyim. Henüz nişanlı iken, ben ayda bir haftasonu İzmir'e gidip, onlarda kalıyordum. Ozamanlar baldızım da nişanlıydı, ama bacanak orada kalmıyordu. Gece olunca ben tek başıma bir odada yatıyordum, nişanlım ve baldız beraber bir odada yatıyorlardı. Herkes uyuduktan sonra nişanlım benim odama gelir sevişirdik. Nişanlım, "Ben senle evlenince gerdeğe girmek istiyorum!" derdi ve kesinlikle siktirmezdi, ama sikişme haricinde hertürlü sevişir ve birbirimizi rahatlatırdık. 

Yine böyle bir gece nişanlımla sevişirken, yazın İzmir çok sıcak olduğu için, odanın penceresi açık bir şekilde sevişiyorduk. Evleri müstakil ve tek katlı, güzel bir bahçe içindeydi. Nişanlımla sevişmeye başlayalı yaklaşık yarım saat geçmişti, nişanlım beni yatağa yatırmış ve güzel dudaklarıyla beni benden alıyordu resmen. Bir ara ben pencerenin dışında bir karaltı gördüm. Dikkatlice baktığımda, baldız bizi izliyordu. Bir elinin iki parmığı ağızında emiyor, bir eli küçük göğüslerindeydi. Küçük göğüsleri diyorum, baldızım karımdan yaşı 6-7 yaş büyüktü, ama göğüsleri ve götü oldukça küçüktü. 

Nişanlımın 15 dakikadır yaladığı sikim ay ışığının pencereden içeri vurmasıyla daha bir parlak ve daha iç açıcı duruyordu. Ben baldızın bizi izlediğini görünce nişanlımın ağzını resmen sikmeye başladım. Baldız da daha çok çoştu tabii. Hemen nişanlımı alta alıp, baldızı göremeyeceği şekilde yatırıp zevkten sulanan amını yalamaya başladım. Her zamankinden daha güzel ve iştahlı yalıyordum, baldız bizi izliyor diye. Uzun bir yalamadan sonra nişanlımın bacak arasında yerimi aldım ve başladım sikimi nişanlımın amına sürtmeye. Siktirmediği için hep böyle sürterek tatmin oluyorduk. 

Herhalde baldızım, benim kardeşinin içine girdiğiğimi zannetti ve ağzındaki eli kayboldu, sanırım alt tarafını okşuyordu. Ben de nişanlıma değişik pozisyonlarda sürtmeye devam ettim. Arada bir sikimi baldıza doğru çevirip, elimle bir iki okşayıp tekrar nişanlıma sürtmeye devam ediyordum. En sonunda nişanlımı domaltıp, baldızın tam göreceği bir pozisyonda nişanlımın beline ve sırtına doğru oluk oluk boşaldım ve elimle baldıza gitmesini işaret ettim. Baldız başta çok şaşırdı, benim kendisini gördüğümü bilmiyordu sanırım, ama hemen gitti, çünkü nişanlım 2 dakika sonra yanına yatmaya gidecekti. Ve gitti de. 

Sabah kalktığımızda herşey normaldi, baldız kahvaltı hazırılıyordu. Ailecek güzel bir kahvaltı yaptık. O gün baldız bana daha çok ilgi gösteriyordu. Kaynanam, baldızım ve nişanlımın ısrarlarıyla o gece de orada kalmaya karar verdim. Akşama bacanak ta geldi, güzel bir sofra kurup içmeye başladık. Kaynanam içmezdi, sadece sohbete katılıyordu. Saat ilerleyince bacanak gitmek istedi. Ben hariç, herkes kalması için ısrar etti, ama o kalmadı ve gitti. Daha sonra muhabbet cinsel içerikli olmaya başladı, alkolün etkisiyle tabi. Kaynanam, "Siz kafayı bulmaya başladınız, bu sohbet yeter, ya kapatın ya ben gider yatarım!" dedi. Ben ve nişanlım, "Kapatalım!" dedik, ama baldız, "Ne var anne ya, Can yabancı mı? Senin oğlun sayılır!" dedi ve cinsellikten konuşmaya devam etti. Kaynanam da kızdı ve gitti yatmaya. 

Kaynanam gidince, baldız daha rahat konuşmaya başladı ve sonunda konuyu insanların evlenmeden nişanlılarıyla ve sevgilileriyle ilişkiye girmesine getirdi ve nişanlıma sordu, "Ters bir olay mı?" diye. Nişanlım da, "Ben karşıyım!" dedi. Baldız ise, "Benim nişanlım benden öyle birşey istese, onu elimden kaçırmamak için yaparım!" dedi. Biz hemen ona döndük. O da, "Yoooo yooo, valla Eray'la bir şey yapmadık!" dedi. Biz çok ısrar ettik, "Hadi hadi yeme bizi, yaptın mı?" diye, ama baldız yemin ederek yapmadığını söyledi. Sonra da, "Asıl siz yapmış olmayın?" deyince, ben akşam gördüklerini anlatacak sandım, ama anlatmadı. Nişanlım hemen, "Sen beni bilirsin abla, ben öyle şeylere karşıyım!" dedi. Baldız da, "Yapsanız ne olacak ki, yakında evleneceksiniz zaten!" dedi. Sonra da, "Sizin konuşacaklarınız vardır, ben zaten kötü oldum, iyice kafam dönmeye başladı. Bu sohbetin sonu boka sarmadan gidip yatayım ben!" dedi ve gitti. 

Baldız gidince, nişanlım, "Ben de çok sarhoşum, yatmaya gidiyorum!" dedi. Ama ben sevişelim diye ısrar ettim, kıramadı beni ve benim odama gidip başladık sevişmeye. İçkinin de etkisiyle nişanlım, çok sıcakladığını, pencerden gelen havanın yetmediğini ve sessiz olursam, cereyan yapsın diye odanın kapısını da açık bırakacağını söyledi. Kabul ettim, kapıyı da açıp sevişmeye devam ettik. Kapı açık olduğu için, baldız bu gece dışardan değil de kapının önünden bizi izlemeye başlamıştı bile. Ben ne türlü pozisyon olursa olsun nişanlımın yüzününü kapıya döndürmemem lazımdı. Hemen nişanlımı 69 pozisyonuna getirdim ve yalaşmaya başladık. Çok güzel yalıyordum nişanlımın amını. Baldız beni yalarken görüyor, ama benim sikimi göremiyordu. 

İlk defa nişanlımın götünü de yalamaya başladım. Çok zevk aldığı belli oluyordu. Arada baldıza bakıyordum, göğüsleri fora etmiş kendini okşuyordu. Nişanlımı altıma alıp, kulak memelerini emerken, kulağına fısıldayarak götten yapmak için yalvardım. Nişanlım da, "Yalarken çok güzeldi, yine aynı zevki verirsen kabul!" dedi. Sikimi iyice tükürükle ıslatıp, nişanlımın bacaklarını omzuma aldım ve götten girmeye başladım. Amına sürterken bu kadar zevk almıyordu, inleye inleye, "Daha sert sik götümü!" diye sayıklıyordu. 15 dakika sürmeden böğüre böğüre boşaldım götünün içine. O sırada baldız kapıdan kayboldu ve herkes yatıp uyudu... 

Bu olaydan kısa bir zaman sonra baldız evlendi. Onlardan 1 yıl sonra da biz evlendik. Baldızın bir çocuğu oldu. Arada bir kocasıyla bize kalmaya gelirler. Onlar geldi mi her gece içer, kafaları biraz kırar öyle yatarız. Onlar bizdeyken karımı daha sert siker uçururum. Karım da, "Ablamlar buradayken daha iştahlı oluyorsun sen, ne iş?" diye sorar hep, ben ise geçiştiririm. Ama bizim evde karımla sikişirken baldızın bizi izlediğine hiç şahit olmadım. 

Birgün yine bize geldiler. O akşam yine içtik. Yalnız bir tuhaflık vardı, baldız az içiyor, ama sarhoş gibi davranıyordu, bize durmadan kadeh kaldırıyordu. Ben bu durumu farkedince ağırdan içmeye başladım. İçkiler bittiğinde, bacanak ve karım tam kelle olmuştu. Herkes odasına çekildi. Ben yine karımı altıma aldım ve sertçe sikmeye başladım. Karım sarhoş haliyle nerdeyse sikişirken altımda uyumak üzereydi. İçine boşalıp amından çıktığımda sızdı kaldı. Birkaç kere dürttüm, "Kalk bir duş al öyle yat!" diye, ama horlama sesinden başka tepki gelmeyince, ben banyoya duş almaya gittim. Bir ara banyonun kapısı hafif aralandı, biri bakıyordu, bu kesin baldızımdı. Göreceği şekilde sikimi sabunlayıp okşamaya başladım. Ama baldız umduğum gibi banyoya girmedi, kapıyı kapatıp gitti. 

Duşumu alıp bornozla banyodan çıktığımda, bizim kullanmadığımız eşyaları koyduğumuz küçük odadan birtakım sesler geldiğini duydum. Başta korktum eve hırsız falan girdi diye, ama odaya gidip baktığımda, baldız yarı soyunmuş halde, eski kanepeye uzanmış kendini okşuyordu. Beni görünce hiç toparlanmadı ve "Gelmeyeceksin sandım!" dedi. Ama ben hemen üzerine atlamadım. "Ne bekliyorsun?" dedi. "Kardeşin uyuyormu bir bakayım!" dedim. "Ben baktım da geldim, uyuyor, gel artık, seni çok istiyorum!" dedi. Vakit kaybetmeden sevişmeye başladık. Baldızın küçük memeleri beni hep delirtiyordu zaten. Göğüs uçları çok güzeldi, onları doyasıya yaladım, emdim. Oradan amına indim yavaşça. Amı da güzeldi, ama doğum yaptığı için biraz deforme olmuştu. Amıyla beraber beni hep hasta eden o küçük götünü de yalıyordum. Götünün en güzel ve beni mest eden tarafı, iki yanak arası oldukça ayrıktı, tam götten sikmelikti yani. 

69 olduk, şimdi baldız da benim sikimi yalıyor, "Mmmhhh, yarağını yalamayı çok hayal ettim!" diyordu. "Zevkini sür ozaman, iyi yala!" dedim. Ben baldızın götünü yalarken birşey dikkatimi çekti, göt deliği epey genişti. Baldıza, "Kaç kere siktirdin götten?" deyince, baldız, "Aslında bekarken götten sikişmeye karşıydım, ama seni kardeşimi götten sikerken görünce, her gece kocama yalvardım beni götten sikmesi için. Başta istemedi, ama ben zorla siktirdim götümü ona. Şimdi her gece götümü sikiyor, amımı ise haftada bir!" dedi. 

Baldızı altıma alıp, amına daldırdım sikimi. 15 dakika amını siktikten sonra, baldız beni yatırdı ve götüne soktu sikimi. Hiç zorlanmadan alıyordu hepsini. Belli ki götten sikilme delisiydi. Arada bir sikimi götünden çıkarıp amına sokuyor, ama bir iki dakika sonra tekrar inleye inleye götüne sokuyordu. Amına soktuğu zamanlar vıcık vıcık oluyordu amı hep. Sanırım 2-3 defa boşalmıştı. Pozisyon değiştirip domalttım ve götten sikmeye devam ettim. O da boş durmuyor, 3-4 parmağını amına sokuyordu. Ben de artık boşalmak üzereydim, elini amından çıkarıp, sikimi amına sokup sikmeye başladım. Çok geçmeden ikimiz de aynı anda boşaldık. Sonra baldız banyoya gitti, ben de bornozu giyip karımın yanına gittim, yattım uyudum. 

Baldız şimdi ikinci çocuğa hamile ve artık eskisi kadar sık gelmiyor. Ama gelince de götünü siktirmeden gitmiyor! 

25 Haziran 2014 Çarşamba

Eşimin Arkadaşını Sekse Doyurdum

0 yorum
Ben Sedat. 46 yaşındayım. Kumral uzun boylu yakışıklı biriyim. Eşimse 42 yaşında bembeyaz tenli harika vücutlu biri. İyi bir işim var, gelir düzeyim de oldukça yüksek. Oğlumuz ilköğretimi bitirince onu yurtdışında okutmaya karar verdik. Uzun arayışlardan sonra İngilterede bir okula yerleştirdik. Eşimle hiçbir sorunumuz yok. Birbirimizi de deliler gibi seviyoruz. Yatakta da sınır tanımayız. Her şeyi deneyebiliyoruz. Oğlum yurtdışına gittikten sonra evde yalnız olduğumuz için cinsel hayatımız daha da renklendi. Fakat eşimin çocukluk arkadaşı Sibelin tayini İstanbula çıkıp gelince hayatımız biraz değişti. Sibel kısa boylu, minyon tipli, çok hoş bir kız. Mimar olarak çalışıyor. Ona bize yakın bir ev tuttuk. Evini taşıdı, oldukça sempatik bir ev olmuştu. Eşimle de çok iyi anlaşıyorlardı. Sık sık bize geliyor, biz de ona gidiyorduk. Oldukça güzel bir kız olmasına rağmen daha evlenmemişti. Konuşmalarımızda hep ona evlenmesini falan tavsiye ediyorduk. O da, “Buldukta mı evlenmedik?” diye geçiştiriyordu. Aramızda teklif yoktu. Ama ben ona cinsel açıdan hiç bakmıyordum. Aslında buna da ihtiyacım yoktu. Çünkü harika bir karım vardı ve her türlü ilişkiyi deniyorduk. 


Bir gece eşimle birlikte dışarıda yemekteydik. Ama eşim o gece çok farklıydı. Sanki vücudu elbisesinin dokunuşundan bile tahrik oluyordu. “Geç kalmayalım, eve gitmek istiyorum!” dedi. Saat 23 gibi kalktık. Daha yolda sarkmaya başlamıştı. Eve zor girdik, antrede öpüşmeye başladık, yatakta devam ettik. Harika olmuştu her zamanki gibi. Göğsümde yatarken konuşmaya başladık. İlk geceyi, gerdek gecemizi unutamadığını söyledi. Karım benimle evlenmeden önce hiç erkek arkadaşı olmamış, eline erkek eli değmemişti. Cinsel bilgisi sadece arkadaşlarının anlattığı kadarmış, düğün günü yaklaştıkça içindeki korku büyüyormuş. Düğün gecesinin heyecanı ve korku hepsi birbirine karışmış, ben hiç hissetmemiştim. Ama benim anlayışımla eşimin ilk gece korkularını yenmiş ve düşündüğünün aksine sexten zevk almış, nasıl girecek, nasıl patlayacak korkusunu atmıştı üzerinden. 

Eşim gerçektende o gece çok heyecanlıydı. Düğün gecesi balayı otelimizdeki süitte ben sanki o gece gerdek gecesi değil de özel bir buluşmaymış gibi davranmıştım. Eşimi sikmek isteğimi belli etmemiştim. Konuştuk gülüştük, sonra yatağa girdik sarıldık, sabaha kadar öyle devam etti. Ertesi gün öğleden sonra bozmuştum eşimin kızlığını. O da kendi isteğiyle olmuştu ve bir nevi ben onu değilde, kendi bozmuştu kendini. Ben sırt üstü yatmıştım, o da üzerime oturup amını sikime sürtüyordu. Daha sonra sikimin başını amına yerleştirdi ve çok zevklendiği bir anda kendini bıraktı. Sikim önce kızlığına dayandı. Bir hamle daha yaparak tamamını içine aldı. Sikimin kenarından ince bir kan sızıntısı oldu. Ve sonrasında ilk orgazmını yaşadı. 

Yıllar sonra bunun için tekrar teşekkür etti bana, ama benden o geceyi bir kez daha yaşatmamı istiyordu. Ben de, “Nasıl olacak?” dedim. “Ben planlarım, sen kendini bana bırak!” dedi. Yeniden sevişmeye başladık, ikimiz de daha coşkulu orgazm olduk. Ertesi gün eşim bir otelin balayı suitini tutmuş hafta sonu için. Anlatmaya başladı: “Çarşambadan itibaren bana dokunmayacaksın. Cumartesi günü ikimiz ayrı ayrı otele gideceğiz. Birbirimizi hiç tanımıyormuş gibi davranacağız. Ben odaya yerleşeceğim. Seninle havuzda karşılaşacağız, orada tanışacağız. Daha sonra neler olacağını sen halledeceksin. Beni ilk kez tanıştığın biriymiş gibi tavlayıp sevişmeye ikna edeceksin!” dedi. “Tamam!” dedim, ama Çarşambadan Cumartesiye dokunmamak hoşuma gitmemişti. Ne yapalım katlanacaktık. Salı gecesi harika bir seks yaşadık ve perhize başladık. Gerçekten Cuma gününe kadar gerekli olmadıkça konuşmadı benimle ve ayrı yattık. 

Cuma günü işime gittim. Saat 13 gibi telefonum çaldı, arayan eşimdi. Annesi hastalanmış, gitmesi gerekiyormuş. Üzüldüm, ama bütün plan da bozulmuştu. Ve ben 3-4 gün daha perhize devam edecektim. Uçak biletini almış, Otelin rezervasyonunu gelecek haftaya ertelemiş. Uçağı saat 18 de kalkacakmış. Ne yapalım, tüm düşüncelerimiz haftaya kalmıştı. Saat 16 gibi işten çıktım, evden eşimi alıp hava alanına götürdüm. Yolcu ettim ve hava alanından çıktım. Evde yemek yoktu, dışarıda yemek yiyip eve gidipdinlenmek istedim. Yoldayken telefonum çaldı. Arayan Sibeldi. Eşimin ona telefonda annesinin hastalandığını söylediğini, geçmiş olsun dileklerini iletti. “Evde yemek yoktur şimdi, istersen bana gel, yemeğim var birlikte yeriz!” dedi. Ben de olur dedim. Evinin önüne gelinceye kadar saat 20 olmuştu. Güzel bir sofra hazırlamış, balık yapmış. Yemeğe başladık. “Balık Rakısız olmaz!” dedi, hadi Rakı ile devam ettik. Çok güzel geçiyordu... 

Eşim aradı. Ulaşmış, annesinin ciddi bir şeyi yokmuş, ama yine de gittiği iyi olmuş. Ne yediğimi sordu. Ben de, “Sibelde Balık Rakı yapıyoruz!” dedim. “Sibeli verir misin?” dedi. Sibel telefonumun hoparlörünü açtı. Eşim, “Kız kocama iyi bak, aç bırakma, sana emanet, sakın çapkınlık falan yapmaya kalkmasın!” dedi, gülüştük. Telefonu kapattık. Yemek faslı bitince Sibel, “Ben sofrayı toplayayım!” dedi. Birlikte topladık. Masayı temizledik. Meyve getirdi, koltuklara geçtik. Birer duble daha Rakı koydu. Onu da bitirdik. Yeniden tazeledik. Çakır keyf olmuştuk ikimiz de. Bir ara mutfağa gitti, dönerken bileği burkuldu ve elindeki çerez tabağı yere düşüp kırıldı. Dizlerinin üzerine kapaklandı. Hemen fırladım kaldırdım, kanepeye yatırdım. Ayak bileğini ovuyordu. Sanırım zedelenmişti. Tabağı, dökülenleri topladım. “Hadi seni yatağına götüreyim!” dedim. Kolunu boynuma doladı belinden tutup götürdüm. Yatağa uzattım. Bileğine baktım, bir şeyi yok gibiydi, ama yine de ağrıdığını söyledi... 

Ben biraz ovaladım iyi gelmişti. Banyoda ağrı kesici merhem olduğunu, onunla ovmamı istedi. “Tamam, ama geceliğini giy, taytla olmaz.” dedim. “Tamam.” dedi. Banyoya gittim Pomatı aldım biraz oyalandım, döndüğümde kapıyı tıklattım, “Giyindin mi?” dedim. “Evet, gelebilirisin!” dedi. Kapıyı açtım, aman Tanrım, kısacık bir gecelik ve içinde birşey yok, heryeri görünüyor, ama memeleri harika. Yinede aklıma kötü birşey getirmedim, çünkü onu yazlıkta da bikiniyle ve bir seferinde duşta çıplak görmüştüm. Yatağın kenarına oturdum ayağını avuçlarıma aldım, biraz okşadım. Tam elime Pomat sürecekken doğruldu, iki elimi tuttu, “Ayağımda birşey yok...” dedi ve ağlamaya başladı. Sonra da, “Sedat abi senle konuşmak istiyorum!” dedi. Şaşırmıştım, “Dinliyorum?” dedim. “Ben bu güne kadar evlenmedim ve elime erkek eli değmedi. Çıkan taliplerimi de bir erkeğin bana dokunmasından, kızlığımın bozulmasından korktuğum için reddettim. Şimdi bir erkek arkadaşım var ve benimle evlenmek istiyor. Ama ben korkudan yine red edeceğim. Kızlığımı değer verdiğim, güvendiğim birinin bozması ve bu korkumu yenmemi sağlamasını istiyorum. Bunu da ancak sen yaparsın, çünkü sana güveniyorum!” dediğinde daha da şaşırmıştım... 

“Bak Sibel... Kızlığını sevdiğin adama vermelisin, bunda korkulacak birşey yok. Ayrıca sen eşimin arkadaşısın, bunu benimle yapman doğru değil. Ben eşime ihanet etmek istemiyorum.” dedim. “Hayır... hayır yapamıyorum. Bir erkeğin bana dokunması çıldırtıyor beni. Bunu ancak sen yapabilirsin. Bunu ihanet olarak görme lütfen, ben de arkadaşımın kocasını ayartan biri değilim. Bu işi sadece tıbbi bir işlem olarak yerine getir. Çünkü senden başka bir erkeğin bana dokunmasına dayanamıyorum!” dedi. Şok olmuştum. Kafam karmakarışıktı. Salona geçtim bir duble Rakı koydum kendime. Karanlıkta oturuyordum. Düşünüyordum. Nasıl yapardım böyle birşeyi, nasıl ihanet ederdim eşime, hem de en samimi arkadaşıyla. Yapmamalıydım, ama Sibel de zor durumdaydı. En iyisi burdan gitmek diye düşünürken Sibel geldi salona, kanepeye yanıma oturdu. Ağlıyordu. “Yapmak istemiyorsan yapma!” dedi ve bundan kesinlikle eşime bahsetmememi istedi. Bana yakındı, kolumu boynuna doladım, başını göğsüme koydu, titriyordu... 

Parmağımın ucuyla kolunu okşamaya başladım, kasıldı. “Dur, sakin ol, bu sorununu çözelim birlikte.” dedim. Işığı yakmadan güzel bir müzik hazırladım ve onu dansa kaldırdım. Sarıldı boynuma dans ediyorduk. Sırtını okşamaya başladım, irkildi. Ben de 3 gündür sikişmemiştim ve kollarımın arasında dipdiri bir vücut vardı. İncecik geceliğin üzerine giydiği incecik sabahlık bir yerini örtmüyordu aslında, memelerinin ucunun sertleştiğini hissediyordum. Uzun süre dans ettik. Bir an sırtındaki sabahlığı çıkardım, önce direndi ama sonra vazgeçti.Sikim kalkmıştı. Göbeğine değiyordu. Geceliğini de sıyırdım. Şimdi kollarımda çırıl çıplaktı. Titriyordu kollarımda. Kulağına eğildim minicik bir öpücük kondurdum, “Hiç sik elledin mi?” dedim. Kalbi hızlı hızlı çarpıyordu, “Hayır, korkuyorum! Sadece bir kere seni yazlıkta duşta gördüm. Kocamandı.” dedi. 

“Gel o zaman!” dedim. Yatak odasına götürdüm onu. Gardrobundan iki ipek fular çıkardım, biriyle gözlerini bağladım. Yatağa sırt üstü yatırdım. Ben de soyundum, sikim taş gibi oluş, şaha kalkmıştı. Ama ne yazık kibizim ürkek ceylanı sikmek kolay olmayacaktı. Beyaz ipek fuları alnında gözlerinde gezdiriyordum irkiliyordu. Yavaşça boynuna indim, kıpırdamaya başladı. Memelerinin etrafında dolaşmaya başladım, inliyordu. Sol ayağını sağ ayağının üzerine koydu ve amını bacak arasında sıkmaya başladı. Bir hayli gezdirdim fuları vücudunda. Derken göbeğine doğru indim, daha çok kasılmaya başladı, inliyordu. Kasıklarına indim. Külot çizgisinde dolaşıyordum. Bacaklarını sıkıyor, kalçalarını kaldırıp indiriyordu. Birden ağlamaya başladı. Kasılıyordu. Kalçalarını vurmaya başladı yatağa, hıçkıra hıçkıra orgazm oluyordu. Memeleri daha dikilmiş, harika görünüyor, bacaklarını sıkıp bıraktıkça amından sular akıyordu. Titreyerek sarsılarak boşaldı. 

Ben bir sigara yaktım. Sırt üstü yattım. Hep bu şekilde bacaklarını sıkarak masturbasyon yaptığını, bacağını açtığında kesinlikle boşalamadığını söyledi. Gözleri kapalıydı. “Şimdi sıra sende. Sen de benim vücudumu tanıyacaksın!” dedim. “İmkansız, dokunamam!” dedi. “Dene bir kere!” dedim. El yordamıyla fuları aramaya başladı. “Hayır, sen parmak uçlarınla gezeceksin!” dedim. Parmak uçlarını dudaklarıma götürdü, burnuma, kaşlarıma. Sadece yüzümde geziyordu. Nefes alışları sıklaşmıştı. Hiç müdahale etmiyordum. Yüzümde oldukça oyalandı, nihayet boynuma indi, göğsümde geziyordu şimdi. Bir an bacağı sikime değdi, titredi, kasıldı. Devam etti, göbeğime geldi. Şimdi kolu sikime değiyordu, taş gibi dikilmişti sikim. Aşağı indi. Sikimin etrafında dolaştı uzun müddet. Bir türlü cesaret edip dokunamıyordu. Hiç acele etmiyordum, mutlaka merakı galip gelecekti. Yaklaşmaya başladı, artık sikime kaçamak dokunuyordu. Harika oluyordu, içim geçiyor, sikimhiç olmadığı kadar sertleşiyordu... 

Bir an tamamını tuttu. Bir anda bırakıp gözlerini açmak istedi. Engelledim. “Hayır gözlerini açma, istemiyorsan dokunma!” dedim. “Çok büyük, korkuyorum!” dedi. Serbest bıraktım, ürkek ceylan yine çekingen, sikimin etrafında dolaşmaya başladı. Ama biraz daha cesaretliydi, parmağının birini sikimin ucunda dolaştırıyordu şimdi. Memelerinin ucu sertleşmiş, kasıklarıma değiyordu. Bir anda tüm eliyle kavradı, geri çekti elini, tekrar kavradı. Alışmıştı. Okşamaya başladı. Harikaydı, boşalmamak için zor tutuyordum kendimi. Sikimin ucuna bir minik öpücük kondurdu, açılmıştı artık. Biraz sonra ürkek öpücük yerini müthiş bir oral sexe bırakmıştı. Harika emiyor, sıvazlıyordu. Uffff nefisti... Artık zor tutuyordum kendimi, ama ağzına da boşalmak istemiyordum doğrusu. Kıpırdadım yerimden. Durdu. Onu sırt üstü yatırdım. Boynundan kulak memelerinden öpmeye başladım yeniden kıvranmaya başladı. Yavaşçacık dudaklara geldim, önce kaçırdı dudaklarını, sonra teslim etti. Hiç öpüşmemişti bu güne kadar, acemice öpüyordu. Sonra kendini bana bıraktı. Dudaklarını araladım. Dilim diliyle dans etmeye başladı. Artık ustalaşıyordu. 

Yavaş yavaş boynundan aşağıya doğru indim. Kıvranıyordu. Memelere gelince yine kasıldı. Ama dilim memelerinin etrafında dolaştıkça aldığı zevk arttı. Meme uçlarına dil attım, üzüm gibi şişmişti. Yavaş yavaş göbeğine doğru indim, ayaklarını yine üst üste koydu amını sıkmaya başladı. Aşağı indim, bacaklarını hafifçe aralamak istedim. Kastı kendini. Anlaşılan açmayacaktı. Başka formül bulmalıydım. Yüzü koyun çevirdim. Ensesinden öpmeye başladım. Aşağıya doğru indikçe ürperiyor, kıvranıyordu. Bel çukurunda dilimle dairelerçizdim. Kalçalarını kaldırmaya başladı, bacakları hala sımsıkı kapalıydı, sıkıp gevşetiyordu. Belinin iki yanından tutarak kalçalarını kaldırdım, başını yastığa gömdü, ama bacakları yine bitişikti. Arkadan harika görünüyordu. Amına dilimi gömdüm, emmeye başladım. Kalçaları daha çok dikildi. Emdikçe suları akıyordu. Dilimi sokup çıkarıyordum derinliklerine. Uzun süre devam ettim böyle. Sonra sikimi elime alıp amında gezdirmeye başladım. Fark etmemişti. Dilliyorum sanıyordu, ama bacaklarını da açmıyordu. 

Bacaklarını bacaklarımın arasına aldım. Sikimi dayadım, kıvranıyor, memelerini yastığa sürtüyor, inliyordu şimdi. Hala dayadığım sikimi farketmemişti, dilliyorum sanıyordu. Biraz bastırdı kendini, başı girmişti. Kızlığına dayanmıştı. İnliyordu. Hafif hafif girip çıkıyordum, sel gibi suları akıyordu. Bir anda kalçalarını geriye verdi,sikim önce kızlığına takıldı sonra yağ gibi girdi yarıya kadar, iniltisi odayı dolduruyordu. Kıpırdamadım ben, kendisini ileri geri oynatarak gidip geliyordu. Biraz sonra birden bastırdım, şimdi köküne kadar içindeydi. “Ahhhh!” diye bir ses çıktı. Sikimin kenarından kan sızıyordu. Biraz durdu, ileri geri oynatmaya başladı. Artık kendimi tutamıyordum. Fışkırmalıydım amına... Bir anda patladım. Şaşırmıştı. Kasıldı. “Çok güzel emiyorsun, içime sıcak birşeyler akıyorrrr, harikaaaa!” diye hızlandı. O hala sikimin farkında değildi. Hızlandı, hızlandı ve kasılmaya başladı. Titreyerek boşaldı, yığıldı yatağa, ben de üzerine yığıldım... 

İpek beyaz fularla sızan kanı sildim. Görmeyeceği yere koydum. Yana devrildim. İkimiz de soluk soluğaydık. Birer sigara yaktık. Çarşafı göğüslerine çekti. Çok farklı şeyler hissettiğni söyledi, “Çok güzel emdin beni, ama içime fışkıran o sıcak şey neydi?” dedi. Anlaşılan sikildiğinin, o çok korktuğu kızlığının bozulduğunun farkında değildi. Güldüm, dudaklarına bir öpücük kondurdum. Fuları aldım elime, “Artık sen kadınsın!” dedim. Şaşırdı. Gözlerinden iki damla yaş süzüldü, “Ne yani, oldu mu şimdi?” dedi. “Evet... Bak bu kan senin kadınlığa geçişini simgeliyor!” dedim. Öptüm, kokladım, “Hadi şimdi banyoya gir!” dedim. Kalktı yataktan, müthiş vücuduyla banyonun yolunu tuttu. Ben de yatağa uzandım bir sigara yaktım. Hiç düşünmediğim şeyler yaşamıştım. Eşim bilse ayrılmaya bile kalkardı... 

Biraz sonra banyodan bornozla geldi, yanakları pembe pembe idi. Yaramıştı ona. Kafam karmakarışıktı. Yataktan kalktım banyoya gittim. Sıcak su iyi gelmişti. Biraz kafamı toplamıştım. Niyetim duşumu alıp giyinip evimin yolunu tutmaktı. Banyodan çıktım, yatak odasına geldim, külodum pantolonum toplanmış asılmıştı. Ama Sibel yoktu. Gecenin saat 3’ü olmuştu. Seslendim. “Salondayım...” dedi. Belimde havluyla oraya yürüdüm. Siyah bir gecelik giymiş ve ortadaki sehpanın üzerini boşaltmış, üzerine çikolata meyve çerez tabaklarını yerleştirmiş, kristal bir kasenin içine kızlık kanını sildiğim bembeyaz ipek fuları yerleştirmiş ve buz kovasının için de bir şampanya şişesi. “Hayrola?” dedim. “Bunu kutlamalıyız!” dedi. “Tamam, giyinip geleyim.” dedim. “Yok... Giyinmene gerek yok, öyle gelebilirsin!” dedi. “Olmaz!” dedim. “O zaman sadece külodunu giy!” dedi. Giyip geldim. Beni oturttu. Şampanya şişesini aldı. Patlattı. İyiki fazla ses çıkmamıştı, yoksa apartmandakiler ayaklanabilirdi. Kadehlerimizi doldurdu. Yanağıma minicik bir öpücük kondurdu, “Teşekkür ederim! Beni büyük bir sorundan kurtardın!” dedi. 

Ben de, “Bu işi arkadaşınla yapmalıydın!” dedim. “Yapamadım. Olmadı. Olamıyor. Hem arkadaşıma bakire olmadığımı söylemiştim!” dedi. Şampanyalarımızı yudumlamaya başladık. Yanıma oturdu. Sırtını kanepenin yanına dayadı. Ayaklarını kucağıma uzattı. Şeffaf geceliğin altında külot yoktu. Pırıl pırıl amı kadınlığının gururuyla gülümsüyordu sanki. Neden böyle bir korkusu olduğunu sordum. Ailesinin tek kızıymış. Çok iyi bir yaşantıları ve çok güzel bir annesi varmış. Küçükken annesinin odasından sesler geldiğini, annesinin inlemelerini, Ahhhh ve Offff’larını duydukça, başını yastığın altına sokup ağladığını, babasının annesine işkence yaptığını sandığını anlattı. Sibel biraz daha büyüdüğünde, bir gece sesler o kadar artmış ki, kalkıp mutfaktan bir bıçak almış, annesinin yatak odasının kapısına gelmiş, içeri dalmayı ve annesini kurtarmayı düşünmüş. Fakat bir anda aklına kapının anahtar deliğinden içeriye bakmak gelmiş. Eğilmiş bakmış... 

Babası sırt üstü yatmış, annesini üzerine oturtmuş. Annesi de, “Ohhh, sik hadi, kökle!” diye zevkten ve mutluluktan kıvranıp duruyormuş. Sibel tabii şaşırmış. Bakmış ki annesi hiçte işkence görüyor gibi değil, geri odasının yolunu tutmuş. Biraz sonra annesi banyoya gitmiş. Banyodan çıktığında Sibel annesini kapıda karşılamış. Annesi, yüzünde güller açmış bir halde, Sibelin yanağını sıkmış, “Noldu kızım uyuyamadın mı? Hadi yat uyu!” demiş ve gülümsemiş, yatak odasına gitmiş. O geceden sonra Sibel babasının annesine yaptığı şeyin kötü birşey olmadığını düşünmüş ve onların her sevişmelerinde seslerini dinleyerek masturbasyon yapmış. Üniversiteyi kazandıktan sonra da birçok erkek arkadaşı olmuş, ama iş ilerleyince içindeki korku büyümüş. Dokundurtmamış kimseyi kendine. Birçok talibini de reddetmiş. Şimdi biriyle arkadaşmış. Onu da bu korkusundan dolayı reddetmek üzereyken aklına ben gelmişim. Bana karşı, diğer erkeklere duyduğu gibi korku duymadığını, beni yazlıkta duşta çıplak gördüğünde anlamış. Orada ilk kez bir erkeğin sikini okşamak istediğini düşünmüş. Ve benden yardım istemeye karar vermiş... 

Şampanyalarımız bitmişti. Kalkıp yeniden doldurdu kadehlerimizi. Ayağını yeniden kucağıma uzattı. Etkilenmiştim. Ayak bileklerini okşamaya başladım. Ürperdi. Dizlerine kadar çıktım. Bu arada sikim de yeniden taş gibi olmuştu. Ayağının birini kaldırıp kanepenin sırtına koydum. Amı yine sulanmıştı. Yavaş yavaş yukarıya doğru hareketlendim. Açıldı iyice, parmağımı amının etrafında gezdirmeye başladım. İnliyordu, gözleri kapalıydı. Parmağımla klitorisine baskı yapmaya başladım. İyice ıslandı. Memelerini geceliğinin üzerinden sıkmaya başladım. Bir çırpıda geceliğini çıkardı, pırıl pırıl pürüzsüz tüysüz vücudu karşımdaydı. Gömdüm ağzımı amına, içime çeke çeke emmeye başladım. Çıldırmıştı. İnlemeye başlamıştı. Kaldırdım, sırtımı kanepeye yasladım, ata biner gibi üzerime aldım. Sikim tam amının ağzındaydı. Başını sürtüyordum şimdi. Suları akıyordu. Azıcık eğildi, memelerini dudaklarıma verdi. Sonra da bir anda kendini sikimin üzerine bıraktı. Köküne kadar içindeydi şimdi. Ağzından bir, Ahhhhh!” döküldü. Komşular duymadıysa iyi... Zıplamaya başladı üzerimde. Çığlık çığlığa boşalıyordu. Bende zor tutuyordum kendimi. Bir anda fışkırtmaya başladım. Kasıldı, o da geliyordu. Çılgın gibi inip kalkıyordu. Daha sonra üzerime yığılıp kaldı. 

Kalktık yeniden duşa girdik birlikte, birbirimizi yıkadık, sonra yatak odasına geçip sarıldık birbirimize. Zaten gün ağarmış, sabah olmuştu. Sarıldık öylece uyuduk. Derin uyurken bir elin sikimle oynadığını hissettim uyandım, saat 11’i geçiyordu. Bizim ürkek ceylan sikimle oynuyordu, “Hayrola?” dedim. “Uyanmalı artık!” dedi, emmeye başladı. Amı sıcak ve ıslaktı yine. Sikim yine taş gibiydi, bu sefer ben de azmıştım. Birden döndürüp sırt üstü yatırdım, bacaklarını omzuma aldım, kökledim, gerçek sikilmeyi görmeliydi. Çıldırmıştı yine, kökledikçe inliyor, bağırıyordu. Kalçalarına vura vura siktim, yine biraz sonra çılgın gibi içine fışkırtım. O da boşalıyordu. Harikaydı. Bittik ikimiz de. Yığıldım kaldım üzerine. Kalktık banyoya girdik. Ben banyodan çıkıncaya kadar kahvaltıyı hazırlamıştı. Birlikte kahvaltı yaptık. Giyindim evden çıktım. En yakın eczaneye uğrayıp ‘Ertesi Günü’ haplarından aldım. Geri döndüm, ürkek ceylanıma içirdim. Ne olduğunu sordu. Söyledim, “Seni kocana açık göndereceğim, ama hamile göndermek istemem!” dedim, gülüştük. Dudaklarımdan öperek uğurladı. 

Evime gittim. Yatağı yatılmış gibi bozdum. Akşam eşim gelecekti. Hava alanından alacaktım onu. Sanki kahvaltı yapmışım gibi çay demledim. Kahvaltı sofrası hazırladım. Her şey eşimin şüphelenmeyeceği şekildeydi artık. Biraz uzanıp dinlendim. Ve akşam 19 da hava alanının yolunu tuttum. Gelmişti fıstığım. Eve geldik, yemek hazırladık, birlikte yedik. Biraz sonra Sibel telefon açtı, “Hoş geldin!” dedi. Eşim de, “Kız kocama iyi baktın mı? Aç falan bırakmadın değil mi?” dedi. Sibel de, “Yok yok, çok iyi baktım. Balık Rakının üzerine kaymaklı kadayıfta yedirdim!” :) dedi. Gülüştüler. Ben birşey anlamamıştım, ama meğerse iş başkaymış... 

19 Haziran 2014 Perşembe

Yengemle Hikaye Okurken Yaşadıklarımız

1 yorum
Selam  Adım Ertan, 23 yaşındayım ve Siirt’te oturmaktayım. Bu siteyi aylardır takip ediyorum ve hemen hemen bütün hikayeleri okumuşumdur. Buradaki bazı hikayeleri okudukça yengeme olan ilgim katlanmaya başladı. Bu arada dayımın karısı olan yengem 38 yaşında, 1.70 boyunda, 85 kiloda, etine buduna dolgun bir ev hanımıdır. Yengemi düşündükçe tüm erkeklik damarlarım şişer. Bir gün bizimkiler evde yokken, ben odamda yine herzamanki gibi internetten erotik hikayeler okumaya başladım. Tam da kalkmış sikimi eşofmanımdan çıkarmışım, sıvazlayarak, dayısının karısını siken birinin hikayesini okuyordum ki, kapı çaldı. Hay amına koyayım, sikim de öyle bir zonkluyordu, tuvalete gidip 31 çekmeyi düşünüyordum. Arkadaşlardan biridir diye, sikimi tekrar yerine sokarak ve tişörtümle gizleyerek gittim kapıyı açtım. Fakat gelen yengem idi! 

Yengem, “Annenler evdeler mi Ertan?” diye sordu. Ben de, “Teyzemlere gittiler, buyur gel içeri yenge, birazdan gelirler.” dedim. Yengem geçti salona. Sikim de hala kazık gibi, yengeme belli etmemeye çalışıyorum, “Yenge sen otur, ben bir lavaboya gireceğim.” dedim. Yengem, “Tamam.” dedi. Girdim tuvalete 31 çekerek indirdim sikimi. Tuvaletten çıktığımda yengemi salonda göremedim. Aklıma okuduğum hikayeyi açık bıraktığım geldi ve telaşla hemen bilgisayarın olduğu odama gittim. İçeri girdiğimde yengem bilgisayarın başındaydı (Google’dan yemek tarifi aramak istemiş) ve benim okuduğum o dayısının karısını siken adamın hikayesini görünce, hikayeyi okumaya başlamış! Nasıl utandım anlatamam. Yengem, “Ertan bu ne be? Sen bunları mı okuyorsun?” dedi. Ben sadece kafamı önüme eğdim ve cevap veremedim. Yengem, “Vaay beee!” diyerek okumaya devam edince, “Yenge okma!” dýerek bigisayarı kapatmak istedim. Fakat yengem, “Dur kapatma, çok ilginç şeyler anlatıyor, okumak istiyorum!” diyerek kapatmama engel oldu.

Ben de mecburen bilgisayarın yanındaki kanepeye geçip oturdum. Yengem, “Oha bee, yok artık, vay anasına!” diye diye hikayeyi okuyup bitirdi. Sonra da kanepeye yanıma oturdu ve beni süzmeye başladı. Ben tabi kafamı kaldırıp yengemin yüzüne bakamıyorum. Üstelik o okuduğu hikayedeki çocuk da yengesini düşünerek tuvalete gidip 31 çekiyordu, rezil olmuştum, yerin dibine girmiştim. Yengem bacak bacak üstüne atarak, çenemi tutup kafamı yukarı kaldırdı ve “Ertan baksana bana, sen de mi demin tuvalete girip beni düşünerek 31 çektin yoksa?” dedi. Ne cevap vereceğimi bilmediğim gibi, birde yengemin giydiği etek dar olduğu için diz kapağının üstüne kadar açılmıştı ve gözüm yengemin pürüzsüz bacaklarına kayıyordu. Yengem bacaklarına baktığımı farkedip, “Nereye bakıyorsun?” diye sordu. Benden yine cevap yok tabii, zorla yutkunuyorum zaten, o anda beynimden vurulmuşa döndüm. Sikim yine kalkmaya başlamış, kasıklarımda ağrılar oluşmuştu...

Benim elim yüzüm pancar gibi kızarıyordu, fakat yengem gayet sakin ve serin tavırlarla, “Eee, başka yengesini sikenlerin hikayeleri var mı? Aç ta okuyalım!” dedi. Utana sıkıla geçtim bilgisayarın başına, fakat sikimin kalkıklığını gizleyemedim tabi. Açtım yengeme bir hikaye ve birlikte okumaya başladık. O hikaye de bitince, yengem, “Dur bir tane de ben seçeyim!” diyerek, hikayelerin başlıklarına baktıktan sonra bir tane açtı, ve beraber okumaya başladık. Yengem özellikle bizim durumumuza benzer bir hikaye seçmişti. Hikayeyi okudukça yengemin nefes alıp verişi değişmeye başladı. O sırada yengeme, “İyimisin yenge?” diye sorduğumda, yengemden sadece, “Hı hı!” diye bir cevap geldi. O zaman anladım ki yengem zevk alıyordu. Bende bunu fırsat bilip, “Canlısını seyretmek istersen film açayım mı yenge?” diye sordum. Yengem de, “Aç bakalım ne açmak istiyorsan!” dedi...

Ben hemen güzel bir pornofilm açtım. Yengem kalın yarrakları görünce, “Bu ne yaaaa, ne büyük şeyler bunlar!” diye şaşkına döndü. Biraz izledikten sonra yengem, “Sıcak bastı valla! Çok kötü oldum!” diyerek başörtüsünü çıkardı ve önüme bakarak, “Sen iyimisin?” diye güldü. Benden ses çıkmayınca bacağını bacağıma değdirmeye başladı. Ben yengemin bu hareketinden cesaretle elimi yengemin bacağına koydum ve biraz okşamaya başladım. Yengem bana bakıp gülümseyerek, “Hoop, kendine gel!” dedi. Yengemingülümsemesinden ve rahat tavırlarından cesaret alarak, “Dayanamıyorum yenge çok güzelsin, filmdeki karılardan bile güzelsin valla!” dedim. Yengem gülerek, “Benim nerem güzel be, ben kendimi güzel bulmuyorum!” :) dedi. “Olur mu yenge, şu dudaklarına, göğüslerine, kalçana baksana, harikalar!” dedim. Yengem de, “Gerçekten güzel miyim?” deyince, ben, “Tabii yenge! Hele şu göğüslerin yok mu, beni öldürüyor valla!” diyerek göğüslerine dokunmaya başladım. Yengem hiçbir şey demiyor sadece şaşkın şaşkın bana bakıyordu...

Elimi biraz daha aşağılara indirip kalçasına dokunduğumda yengem gözüme dik dik bakarak, “Kolay gelsin Ertan, ne yapıyorsun?” dedi. “Hiiç yenge, sadece güzel olan yerlerini gösteriyorum!” dedim. Yengem gülerek, “Yaa öyle mii? Başka nerem güzelmiş göster bakalım!” :) dedi. Elimi kalçasından çekip öne getirdim, eteğinin altına sokarak, “Burası!” dedim ve külodunun üzerinden yengemin amını avuçladım. Yengemin amını okşarken dudaklarına yapıştım ve öpmeye başladım. Önce hiç tepkisiz duran yengem sonradan öpmeme karşılık vermeye başladı. Bir çırpıda yengemin üstünü çıkararak o muhteşem memelerini südyeninden kurtardım ve ağzıma aldım. Ben memelerini yalayıp emdikçe yengem inlemeye başladı. Yengem o kadar zevke gelmişti ki, artık elleriyle başımı aşağılara itmeye başladı. Anladım ki okuduğumuz hikayede olduğu gibi amını yalamamı istiyordu. Yengemin de yardımıyla eteğini ve ıslanmış külodunu çıkardım. Ve hiç zaman kaybetmeden hemen yengemin kaymak gibi amını yalamaya başladım. Ben amını yaladıkça yengem inliyor, saçlarımı koparırcasına çekiyordu. Az sonra yengem çığlık atarak orgazm oldu...

Bende de dayanacak güç kalmamıştı, hemen eşofmanımı külodumla birlikte çıkarıp, kazık gibi olmuş yarağımı yengemin ağzına vermeye çalıştım. Yengem gözlerini kocaman açarak, “Ohaaa! Bu ne lan? At yarağı mı bu?” dedi. Ben de, “Ne oldu yenge, korktun mu? Bu işte birazdan köküne kadar sana girecek!” :) deyip, yengemin başını yarağıma bastırdım. Yengem ağzını açınca gırtlağına kadar soktum. Ben yengemin ağzını abanarak siktikçe, yengem boğulacak gibi oluyor ve gözlerinden yaşlar akıyordu. Birkaç git gelden sonra fazla dayanamayıp midesine tüm spermlerimi boşalttım. Yengemin ilk defa spermin tadına baktığı her halinden belli idi. Yengemin ağzını yüzünü başörtüsüne sildikten sonra birer sigara yaktık. Sigaralarımızı içtikten sonra kanepeye uzanıp tekrar öpüşmeye başladık. Yengemle öpüştükçe yarağım yeniden kalkmaya ve sertleşmeye başladı...

Göğüslerini öperek tekrar yengemin kaymak gibi amına indim ve yalamaya başladım. Yengemin amını yalarken aynı zamanda da parmaklıyor ve klitorisini oynuyordum. Amından sular akmaya başlayan yengem, “Yeter artık sokkkk şunu içime! Bittim!” diye bağırdı. Yengemin bacak arasına geçip yarağımla ıslanmış amına fırça çekmeye başladım. Yengemin gözleri kapalı, zevkten ayakları titriyor, “Sookkk ulan! Geçir içime! Yalvarıyorum sok artık! Öldürdün beni Pezevenk! Sokkkk!” diye bağırıyordu. Zaten bende de dayanacak güç kalmamıştı, yengemin bacaklarını iyice açtım, yarağımın başını ıslattıktan sonra amına dayayıp, bir hamlede sokmamla yengemin inanılmaz bir çığlık atarak altımdan kaçması bir oldu. Ne biçim korkmuştum valla, “Noldu yenge?” dedim. Yengem, “Hayvan herif! Orospu çocuğu! O ne biçim sokma öyle, yavaş olsana, amımı parçaladın!” diye bağırdı...

“Tamam anladık orospu, bağırma!” deyip yengemi tekrar çektim altıma, yarağımı yeniden soktum amına ve yavaş yavaş girip çıkmaya başladım. Yengem altımda çığlık çığlığa sikilmenin zevkini çıkarıyordu. Yaklaşık 10 dakika o tempoda siktikten sonra yengem belimden çekerek, “Hızlı hızlı sik!” demeye başladı. Ben iyice hızlandım ve sert sert sokup çıkarmaya başladım. Yengem o sırada çığlık atarak ikinci kez orgazma ulaşmıştı. Benim de ayaklarımın bağı çözülmüştü, “Yenge boşalacam!” dedim. Yengemin, “İçime boşal, korunuyorum!” demesiyle öyle bir boşaldım ki yengemin amına, döllerim yarağımın kenarından dışarı çıkmaya başladı. Ama ben durmayıp pompalamaya devam ediyordum. Amından çıkmadan bir kez daha boşalana kadar siktim yengemi. Sonra beraber banyoya girip, yengeme bir postada duşun altında kaydım. Yıkanıp kurulandık giyindik ve yengem annemleri beklemeden evine gitti...

17 Haziran 2014 Salı

Ateşli Baldızım

1 yorum
>38 yasinda bir çocuk babasi esmer yakişikli kendine guvenen birisiyim.Anlatacagim olay bundan 7 yil önce benim ile baldizim arasinda gecen bir olaydir. Bizim oturdugumuz semtte bir dukkanim vardi.Esimle baldizimida calistirdigim dukkan sayesinde tanidim.Esim Zeynep o zamanlar 17 yasinda baldizim hatice 19 yasindaydi.ikiside turbanliydi.zeynep o zamanlar zayif hatice ise zeynepe göre biraz daha kiloluydu.zeynep genelde sessiz hatice ise agzina geleni direkt soyleyen biraz patavatsiz biriydi.Genelde ikisi beraber alisverise gelirlerdi. her alisverise geldiklerinde gülüsür alisverislerini yapar sonra giderlerdi.özellikle dukkana geldiklerinde guzelce kaynatirlardi.ikiside firsata getirdiklerinde gözlerimin icine bakarlardi.ben baslarda bir anlam veremedim ama zamanla her gelislerinde biraz daha samimi olmaya basladik.ve birgün -sence hangimiz daha güzel? diye sordu. sorarken basinida öne egdi.anlasilan o an soruyu sorarken utandi.ben ise sasirmis ne diyecegimi bilemedim.acaba hangisini desem diye dusunerek bir zeynep birde haticeye baktim. -ikinizde guzelsiniz canim -onu bizde biliyoruz -biliyorsaniz niye soruyorsunuz? -orasini karistirma deyince icimden ikisinede iltifat yagdirmak geldi. -bence kadinlar cicektir.her cicegin kendisine göre bir guzelligi vede kokusu vardir.önemli olan bu cicekleri sulayabilmek dedim.hatice egmis oldugu basini kaldirarak gözlerimin icine bakti. -lafi uzatma soruya daha cevap alamadik. -tamam. o zaman kizmaca yok -ok. söz kizmayacagiz yada kendi adima kizmayacagim dedi hatice. zeynep ten hic ses cikmiyordu ama yuzunde hep bir kendine guvenin verdigi bir gulumseme vardi. -siki durun o zaman soyluyorum diyerek devam ettim.bence zeynep in insani kendine ceken bir guzeligi vede bir cazibesi var deyince zeynep in gulumsemesinin yerini gülmek aldi.zeynep, -ben kazandim diyerek beraber geldikleri dukkandan beraber cikip evlerine dogru gittiler. SonradaN ögrendim ki benim üzerime bahse girmisler ben hangisini secersem digeri aradan cekilecekmis.3 sene flirtten sonra zeynep ile evlendik.Hatice bizden bir sene önce evlenmisti.bizim evliligimiz hala devam ediyor ama hatice evliliginden 2 sene sonra anlasamamis esinden ayrilmak zorunda kalmisti.bosanmadan dolayi hatice ailesinin yanina tasinmisti.bizim evlilikten sonra tuttugumuz yeni evimiz hem dukkandan hemde zeynep in ailesinden biraz uzakti.baldizim hatice zaman icinde evliliginden yipranmasindan mi olacak epey kilo vermis dahada guzellesmisti.zeynepte dogumdan sonra eskiye nazaran biraz daha kiloluydu.yani bugun simdi bana hangimiz guzeliz diye sorsalardi kesinlikle hatice derdim.hatice haftada en az iki kez bizim eve ugrar zeyneple saatlerce konusurlardi.bazen dedikoduya oyle dalarlardiki zamanin nasil gectiginin farkina varmazlardi. gec olunca hatice bizde kalmak zorunda kalirdi.Aslinda icimden bir duygu haticenin hep bizde kalmasini istiyordu,hatice konuskan oldugu kadar acik sozluydu.sohbetine sakalarina doyum olmuyordu. bizim evde kaldigi geceler esimle haticeyi dusunerek sevisirdim ve bu sevismelerimiz hele birde tatil gunune denk gelirse saatlerce sürerdi.esimin pestili cikana kadar esimi sikerdim.hele bir de bosalma aninda haticenin inlemeleri duymamasi icin bir sebep yoktu.onun odasi hemen bizim odaya bitisikti. hatice kapisini yada elbise dolabini acip kapattigi zaman sesi bize kadar gelirdi.sonunda esim pes ederdi.sikisecek takati kalmazdi. Bir gün baldizimin bir dogum gununü bizim evde kutlamasini soyledim.kabul etti.dogum gunu geldi cattti. bende o günü yanimda calisan iscinin hasta olmasindan dolayi dukkana gitmek zorunda kaldim.aksam dukkani kapatip eve giderken aklima bir seytanlik geldi.dukkandan iki raki siseside aldim sonra carsiya giderek hatice icin bir kunye bir de kolye aldim. beraberinde eve götürdüm.eve gittigimde esimle baldizimdan baska kimse kalmamisti.cocukda zaten yatmisti.onlara raki getirdigimi söylemedim.rakilari once sakladim.haticeye kalan dogum günü pastasini hazirlamasini söyledim.banyo yaptiktan sonra onun icin bir suprizimin oldugunu soyledim.banyo yaptim.rahat olsun diye esofmanlarimi giydim.pustluk ya bu sefer esofmanlarin altina hic birsey giymedim.banyodan ciktim oturma odasina gittim. ikiside oturmus tv bakiyorlardi.haticeye donerek -iki tane süprizim var. bir iyi birde kötü süprizim var önce hangisini istersin dedim.hatice bes saniye bir dusunceden sonra -önce iyi süpriz olsun dedi.bende - tamam. yalniz kimse odadan cikmayacak.hemen geliyorum deyince ikisininde gözleri faltasi gibi acildi.belliki ikiside sasirmisti.sakladigim rakilari mutfaga götürdüm. 6 tane bardak cikardim.3 tanesine raki 3 tanesinede su doldurdum ama hatice önce iyi süprizi istediginden dolayi kolye ve künyeyi vermeliydim. oturma odasina gittim.haticeye gözlerini kapatmasini ve ayaga kalkmasini söyledim.ayaga kalkti gözlerini kapatti.hatice nin yanina giderek bir elimle kolunu tuttum diger elimle paketten cikardigim künyeyi taktim.sira kolyeye gelmisti.haticenin arkasina gectim.kolyeyi boynuna takmaya calisirken benim ön tarafim haticenin kalcalarina temas etti.haticenin kalcalarina degmem bende heyecan yapmisti.kalcalari tas gibiydi.bir ara aletim tam haticenin kalcalarinin arasina gelmisti.hic bitmesin istiyordum.acaip guzelde kokuyordu.kolyeyi taktim.esim koltukta oturup bizi izliyordu.haticeye gözlerini acmasini söyledim.gözlerini acti.kolye ile künyeye baktiktan sonra bana dönerek iki kolunu boynuma doladi.bana sarildi.o bana sevincle sarilmisken ben ise onun vucudunun hatlarini hissetmeye calistim. Sarilma fasli bitti.mutfaga gittim.rakilari ve sulari bir tepsiye koyarak masaya kendim servis yaptim.ikiside sasirmisti.birbirlerine baktilar.tepsiyi masaya koydum.ikisinin bardaklarini ellerine verdim.yani hic itiraz hakki birakmadim,bir bardagi ben alip tokusturduktan sonra icmeye basladik.bir siseyi bitirdik. Esim ben gidiciyim herhalde diyerek yatak odasina dogru yoneldi.yatak odasina gitti.bende pesinden gittim.elbiselerimizi cikardik.esimin hemen hemen hic hali yoktu.nedense baldizim evde oldugundan dolayi yine basima vurmustu. esimi sikmem lazimdi.yataga girdik.esimin yuzu kapiya dogru gelecek sekilde köpek poziyonuna getirdim.bacaklarini hafif actim.yaragimi tukurugumle islatip amina sürerek hem aminin islanmasini hemde yaragimin girmesini sagladim.yaragim esimin aminin icine sokup gidip gelmeye basladim.esimi sikerken keske su an hatice olsaydi diye dusundum.esimde zevke gelmeye baslamisti,inlemesi yukselmeye baslamisti.haticenin duymamasi olanaksizdi.yaragim icindeyken sert darbeler indirmeye basladim.esimin bosalmasi an meselesi diye dusunurken esim hafif bir ciglik atarak bosalmaya basladi .bende esimle beraber bosaldim.esim rahatlamis bir sekilde aynen o sekilde yigilip kaldi.ben esofmanlarimi giyerken bir ara gözüm kapi deligine takildi.isiklar acik olmasina ragmen kapi deligi karanlikti.o an icimden hatice bizi izliyor olmasin diye dusundum.caktirmadan, esofmanimi cikariyor numarasi yaparak kapiya yonelip kapiyi actim.hatice kapinin onunde dizleri yarim kirik oturuyordu. gözlerimin icine bakarak acinasi sekilde bir elini agzina götürüp sus isareti yapti.bende o an saskiliktan ne yapacagimi bilemedim.El isareti yaparak oturma odasina gitmesini soyledim.Ben yatak odasina girdim.esime seslendim.cevap vermedi.belliki derin uykudaydi. Oturma odasina gittim.kimse yoktu.anlasilan hatice bana karsi mahcup olmus utanmis kesin yatak odasina gitmis diye dusunurken banyonun kapisinin sesi geldi.ayak sesleri gittikce yaklasiyordu.hatice oturma odasinin kapisinda belirdi.beni gördü. öylece kapi araliginda ayakta donakaldi.ben önce bir bastan asagi süzdüm sonra bakislarimi gözlerine yönelttim.göz göze geldik.bakislarinda pismanlik vardi.bende uzulmustum ama olan olmustu.gözlerinin icine bakarak, -korkma hic kimseye bir sey söylemem.sadece aramizda kalacak.zeynepin bile haberi olmayacak.aslinda anliyorum seni uzun suredir yalnizsin. daha ben gerisini söylemeden gerisini hatice tamamladi. -ya hic sorma.bazen yalnizlik zor veriyor.aslinda su benim degil sizindir diye söylendi.bende -niye bizim olsunki -nasil olmasin.zeynepin inlemeleri kulagima geldikce cildirdim dayanadim gelip izledim. -bak istersen bir gun sizin eve gelirim daha rahat konusuruz dedim.hatice -sagol anlayisin icin tsk ederim.yani seni bir gun cagirsam gelirmisin diye sordu. -tabiki neden olmasin. -o zaman bir gun gorusuruz. ok. merak etme dedim.kalktim yatak odasina esimin yanina gittim.haticeyi dusunerek yattim. Tahminen aradan uc ay falan gecmisti.ben dukkandayken telefon caldi.hatice ariyordu.hatice bugulu bir ses tonuyla -alo -nasilsin eniste -sagol sen nasilsin hatice -iyidir sagol -eniste zamanin varmi bugun? -senin icin her zaman var -bir saat sonra bizim eve gelebilirmisin? -tabiki gelebilirim.yalniz uc saat sonra dukkani kapatmam lazim. -hele bir gel yalnizim annem ler iki gunlugune teyzemlere gittiler bugun deyince bir pustluk düsündügünü anladim. -emrin basim ustune diyerek telefonu kapattim. kapiyi caldim.hatice kapiyi acti.ustunde rahat diyebilecegimiz elbise vardi.oturma odasina gectik.hal hatir sorduktan sonra olan olayi zeynep e anlatip anlatmadigmi sordu.bende -hayir anlatmadim.deyince sanirim bundan cesaretle gülümseyerek -aslinda sizde kaldigim cogu gece seninle zeynepin sevismelerini izledim.allah var zeynepin halindan iyi geliyorsun. -nasil yani anlamadim. -anlayacagin benim o pezevenkeski kocasini kastederek senin gibi beni sikseydi onun kölesi olurdum. -niye sikemiyormuydu? -yokya daha seyi seyime kavusmadan pat diye bosaliyordu.sonra sirtini dönerek yatiyordu.cogu geceler kendi elimle kendi isimi gördüm. -hadi ya bak simdi gercekten uzuldum -hele senin aleti gördükten sonra aklim basimdan gitti.anlatsana hepsini nasil sokuyorsun -nasil soktugumu izledinya -tam görünmüyordu.dedi.ikimizde ufak bir kahkaha attik -gercekten o kadar merak ediyormusun? -evet hemde kendimi sana verebilecek kadar deyince duraksadim.bir sey diyemedim.saskinligimi anlamis olacakki ayaga kalkti.üzerinde ne varsa hepsini cikardi.karsimda yüzü bana dönük cirilciplak durdu.etrafini yavasca döndü.vucudunun her yerini göstermek istiyordu.Hatice dönerken vucudunun hic bir ayrintini kacirmamaya calisiyor ama beli etmemeye calisirken kendi kendime"ULAN OGLUM HAYALINI KURDUGUN KADIN KARSINDA HEMDE CIRILCIPLAK NE DURUYORSUN"icimde söylendim.Hatice yüzü tekrar bana dönük oldugunda durdu. -simdi inandinmi.beni zeynep i siktigin gibi sikmeni istiyorum.sonucta kizkardesim, yabanci degil o, ha zeynepe sokmussun ha bana sokmussun dedi.bende -tamam.nasil istersen ama yaptigimiz yanlis birsey gunahi senin boynuna dedim. -ok.gunahin boynuma yaragin amima tekrar güldük Ayaga kalktim.gömlegimi ile pantolunu cikardim.atleti cikariken bir elimi tuttu kendi odasina dogru giderken atletide cikardim.odaya gittik.uzerimde bir tek kulot kalmisti.hatice cirilciplakti.benim sirtim yataga hatice ise kapiya dönük sekilde ayakta öpüsmeye basladik.hatice benden atesliydi.hatice ile öpüsürken vucudumuzun ön tarafi birbirine tam temas ediyordu.hatice olan atesini bastirmak icin iki elini benim kulotun altina kalcalarimin üzerine dogru götürerek kendine dogru baski yapiyordu.ayni sekilde bende iki elimle kalcarini bastiriyor dilimle de agzini sikiyordum.dilimi agzina sokarken hatice dudaklariyla dilimi emiyordu.bir elimi kalcasini uzerinden kaldirdim.amina dogru göturecegimi anlamis olacakki bacaklarini biraz geriye dogru cekti.orta parmagimi aminin uzerinde degdirdim.ami sulanmisti.parmagimi degdirir degdirmez haticeyi titreme aldi.bosaldigini anladim. yatagin kenarina oturdum.hatice onumde diz cöktü.külotumu kendi elleriyle cikartti.hatice benim aleti sizde haticenin yuz halini görmeliydiniz.aletim kafesten cikan vahsi bir hayvan gibi dimdikti. -bu ne lan.at yaragi bu dedi. -oylemi bak bu at yaragi seni nasil bagirtacak.bir daha bir daha isteyecek, benim kölem olacaksin dedim. -hadi senin kölenim sik benim agzimi her yerimi sik deyince önumde zaten diz cökmüs olan haticenin basini tuttum. agzini yaragimin uzerine getirdim.haticenin nefes alisverisini yaragimla hissediyordum.haticenin dudaklarini yaragimin basinin tam uzerine getirdim.yaragimin kafasi haticenin iki dudagi arasindaydi.birden yaragimi haticenin yani baldizimin agzina kökledim.ancak yarisini alabildi.basini kaldirmamasi icin ustten iki elimi basinin ustune bastirdim.agzini sikmeye basladim.haticede az orospu degildi.yaragimi tam alabilmek icin agzini sonuna kadar aciyordu.malum at yaragi hepsi girmiyordu.bende girmesi icin hem elllerimle basinin ustune yaragimla da agzinin icine baski yapiyordum.zevke geldikce gittikce dahada kalinlasiyor hatice nin agzindan salyalar baldirlarimdan yere damliyordu.arada bir yaragim agzindayken yuzunu yukariya kaldiriyor bas parmak ile isaret parmagim ile burnunun üstünden baski yaparak burun deliklerini kapatiyor tam nefes almasini zorlastiriyordum.nefes almasi zorlastigi anda hatice dizlerime vuruyor bende yaragimi agzinin icinden geriye cekiyordum.gittikce daha sertlesmeye basladim.bir sure oyle devam ettikten sonra yaragimi agzinin icinden cikardim. saclarindan tutup yukariya dogru cektim.ayaga kalmasini sagladim.sirti bana gelecek sekilde iki bacagini acarak ami tam yaragimin uzerine gelecek sekilde pozisyon aldi.ben ellerimi iki omzunun uzerine koydum. maksadim ben onu sikerken kalkmasini engellemekti.ellerimi yukaridan omuzlarina bastirdim.omzunA baski yaparken onun hic beklemeyecegi bir anda alttan amina oyle bir giris yaptimki "OY ANAMMMMMM" diye ciglik atmak zorunda kaldi.o sert icine giristen sonra bir kac saniye hic hareket etmeden -BANA AT DERSIN HA OROSPU at yaragi yede aklin basina gelsin.seni öyle bir sikecegim ki ömrün boyunca hep beni hatirlayacaksin dedim. boynunu opmeye basladim.yaragim icindeyken bosaldi.onun bosaldigini gorunce kulaklarini emmeye basladim.kulaklarini emerken alttan baldizim haticeye yaragimi sokuyor cikariyordum.alltan sokarken bir elimi saclarina götürüp cekmeye basladim.hatice disi at olmus bende beygir olmustum.hic durmadan ayni poziyonda tekrar baldizimi bosalltiktan sonra yaragimi icinden cikarmadan haticeyle beraber döndük. Haticenin kalcalarindan yukarisi yatagin üzerine asagisi ise yatagin kenarindan yere dogru geldi.bende baldizimin arkasindaydim.tam at pozisyonumuzu aldiktan sonra sikmeye devam ettim.elimde olan saclarini birakmamistim.göt deliginin damarlari atiyordu.yaragimi aminin icinden tam disariya cikariyor bir saniye aminin deliginin kapamasini bekliyor tam kapanirken sulanan aminin icine sokuyordum.yaragim baldizimin sulanan aminin icine girerken hem amindan hemde haticeden sesler cikiyordu.yaragim her amina girisinde hatice "OY ANAM OYYY,OHHHHHHHHH,Sik BENI ,BUNDAN SONRA SENIN IKI KARIN VAR ;ÖL DE ÖLEYIM" diyordu.Baldizim hatice ciglik attikca ben sertlesiyordum.bu seferki bosalmasi doruk noktasina ulasmisti.hatice bosaldiktan sonra bir sigara icmek icin kalkti.sigara almaya giderken ona yag getirmesini soyledim.neden diye sorunca bende sen getir görürsün dedim.oturma odasindan sigarasini aldi mutfaga dogru gidip yagi aldi getirdi. hatice bacaklari ayrik bir sekilde yuz ustu yatagin uzerine uzandi.bende bacaklarinin arasina dizlerimi kirarak oturdum.getirdigi yagi aldim önce parmaklarima surdum.ortanca parmagimi göt deliginin üzerine götürdüm.tam deligin üzerinde alcak bir basincla parmagimin girmesi icin bastirarak daireler cizdim.hatice basini saga yatirmis gözlerini kapatmis parmaklarimi iliklerine kadar hissetmeye calisiyordu.parmagimin ucu deligin icine kaydi.götünün icinden kayip icine girdigi zaman göt sikmeyenler icin söylüyorum sanki bir siniri asiyorsun iste o siniri astigin zaman insanin icinde bir sevinc bir mutluluk olusuyor.iste bendede aynisi olustu.bir parmaktan sonra ikincisinide sokup götünü yaragim icin hazirladim. bacakalrinin arasindan kalkarak uzerine aramizda bosluk kalacak sekilde uzandim. hatice yaragimi tuttu .kendi eliyle yaragimi tam göt deliginin uzerine götürdü.yaragim haticenin ellerinin arasindayken ben götüne sokmak icin yaragimi ilerieye dogru itmeye basladimyaragim haticenin ellerinin arasinin arasindan kayarak göt deligine girmeye basladi.tam ucu girdigi ana hatice yine ciglik atti.zaten haticenin ciglik atmasiyla benim yaragimi icine köklemem bir oldu.yarisina kadar girmisti.hafiften gidip gemeye basladim.hatice ise hareketsiz bir sekilde duruyordu.anlasilan tatli bir aci hissediyordu.yaragimi her götüne sokup cikarsimda biraz daha icine giriyordu.ben ise hepsinin girmesini istiyordum.yaragimi götünde cikardimgöt deligine tükürdüm.yagi alarak yaragima sürdüm.yaragimi göt deliginin üstüne getirerek sokmaya basladim.yaragim bu seferkayakta kayar gibi direkt götünün icine girdi.göt damarlarini hisediyordum.yaragim götünün icindeyken gidip geliyordum.hatice ohhhhh ohhhhhhhhhh ohhhhh demekten baska birsey yapmiyordu.ben ise yavas yavas bosalma animin yaklastigini hisediyordum.bu his bende daha sertlesme duygusu olusturdu.daha sert sikmeye basladim ve ölye bir noktaya geldimki yaragim haticenin götünün icindeyken bosaldim. . baldizim gercekten hala benim ikinci karim gibi zaman buldukca hala deliler gibi sevisiyoruz.aslinda su anda haylimdeki fantazilerden birisi bir gün abla kizkardesi beraber sikmektir

8 Haziran 2014 Pazar

Daha Fazla Dayanamadım markette verdim

1 yorum
Selam benim adım Safiye. 32 yaşında evli ve güzel bir bayanım. Bu tür sitelere pek fazla girmem ama bayan arkadaşlarımın bu tür sitelerin çok ilgi gördüğünü söylediklerinde sadece merek ettiğim içim bu siteye girdim. Okuduklarımın çoğu yalan zaten ama yine de insanların hayal dünyalarının ne kadar geniş ve zevkli olduğunu fark ettim. Çevremdeki çoğu kişi benim güzel bir bayan olduğumu söyler durur, türbanlı olduğum için sarı uzun saçlarımı, kimse yüzüme öküz gibi bakmasın diye taktığım gözlükten dolayı mavi gözlü olduğumu bilmez belli başlı kişiler dışında .Ailemem muhafazakar bir kesim olduğu için bende kapalı olmak zorundayım ama kapalı olmakta sikayettçi değilim, öyle körü körüne kara çarşaflı değil, kafasında türban geri kalanı ortada bırakan orospulardan da değilimdir.
Güzel giyinmeyi sevdiğim için dışarıya çıktığımda herkes söyle bir bakar ama benimle konuşmaya cesaret edemedikleri için hiç erkek arkadaşım olmadı. Bundan yaklaşık 3 yıl öncesine kadar eşimle ilk yaşadığım o güzel anı paylaşmak için buradayım. Markette bilgi işlem üzerine çalışıyordum. Benim yanımda 24 yaşında adının poyraz olduğunu öğrendiğim yakışıklı ama etrafına karşı saygılı ve yakışıklılığını kimseye karşı kullanmadığını farkettiğim biri işe başlamıştı. İşini takip eden ve son derece saygılı biriydi aradan yaklaşık bir yıl geçmiş ve yıl sonunda sayımı için o gün gece markette kalmıştık. Saat gece 12 gibi marketteki sayımı bitirmiş onları sisteme girmek için bilgisayarın başına geçmiştik. Markette Poyraz ve benden başka kimse kalmamıştı, tek bir bilgisayar olduğu için sırayla sayımı sisteme giriyorduk o yorulunca ben, ben yorulunca o işliyordu. Yorulmuş ve sen devam edermisin diye sorduğumda tabii neden olmasın demişti. Ayağa kalkmış yer değiştirmek isterken birden başım dönmüş ve dengemi kaybedip poyrazın kucağına düşmüştüm. O a poyraz ile göz göze gelmiştik kucağından kalkmam gerekiyordu ama kalkmak istemiyordum, uzun zamır kardeşim gibi gördğüm poyraza karşı her zaman garip bir şeyler hissediyordum ve allahım kendimi tutamıyor onun dudaklarını öpmek için ilerliyordum,birden dudaklarımız kavuşmuş ve deliler gibi öpüşmeye başlamıştık.
Çılgınlar gibi öpüyor kokluyor bacaklarımı okşuyordu, Karşımdaki duvarda saatin 2 olduğunu farketmiştim kucağından inmiş hemen poyrazın pantolunun indirmiş ve henüz yeni yeni kalkmaya başlayan yeni traşlanmış yarrağını hemen ağzıma almıştım deliler gibi yalıyordum ben yaladıkça o dikleşiyor o dikleştikçe ağzımdan taşmaya başlıyordu. Deliler gibi yalıya yalıya poyrazı boşaltmıştım. Yüzümden tutmuş bana bakmış ve gülmüştü ayağa kaldırmış önce gömleğimi çıkarmış sonra yavaşça sütyemim çıkardıktan sonra göğüsleri yavaş yavaş yalamaya başlamıştı onları öpüyor hafif ısırık atıyor dil ucuyla azdırıyordu gögüs uçlarım fındık gibi olmuştu pantolonumu çıkartmış yeni aldığım dantelli siyah kilotumu çıkarmış ve tertemiz amımı
 öpmeye başlamıştı yalıyordu o yaladıkça ben ohluyordum, bir iki dakika yaladıktan sonra amımın içindeki zevk sularım yavaş yavaş akmaya başlamıştı. Beni müdür beyin masasına yüz üstü yatırmıştı başımdaki türbanımı çıkatmış uzun sarı saçlarımı okşamaya başlamıştı sırtımı öpüyordu boynuma hafif öpücükler atıyordu sanki bu işi daha önce bir çok yapmış gibiydi kulağıma hazırmısın dediğinde korkuyorum demiştim. Korkmana gerek yok kendini bana bırak biraz canın acıyacak ama o zamanla geceçek demişti. Sayım sırasında barkod numarasını bulamadığımız için yanımıza getirdiğimiz arko kremi amımın çevresine ve içine hafifçe sürmüş kocaman olmuş yarrağını da arko krem ile yağladıktan sonra yarrağıyla hafifçe amımın içine girdiğinde derin bir ahh çekmiştim yavaş yavaş dibine kadar giriyordu sonra hafif hızla gidip gelmeye başlamıştı biraz daha hızlanmıştı o hızlıkça benim çığlıklarım yükseliyordu yaklaşık 4-5 dakika yüz üstü beni sikmişti yarrağını amımdan çıkardığı zaman kızlık zarımdan kanlar yere akmaya başlmıştı korkuyordum ama açıkcası belli bir müddetten sonra zevk almaya başlamıştım.
Poyraz beni kucağına almış ayakta sikmeye devam etmişti poyraz yarrağını amımın dibine kadar köklemeye başlamış o kökledkçe ben bağırıyor ben bağırdıkça o köklüyordu. Attığım çığlıklar marketin içinde yankılanıyordu poyraz beni yarrağının üzerine oturtup dudaklarımı belli bir süre öpüyordu sonra devam ediyordu artık o da dayanamayacak duruma gelmiş ve tüm şiddetiyle içime boşalmıştı kucağımdaydım bana sarılmış bir vaziyette koltuğa oturmuştu yaklaşık 5 dakika boyunca hiç konuşmamıştık saate baktığımda saat 3.5 olmuştu poyraz yukardan getirdiği kolonyalı mendille vucüdumu silmişti üzerimizi giyinmiş yerde oluşmuş kan ve sperm lekelerini temizledikten sonra birbirimize hiçbirşey demeden o gün sabaha kadar hızlı bir şekilde sayımı girmiş ve bitirmiştik. Sayımı bitirdiğimizde saat sabahın 7.5 olmuştu, müdürbey gelmişti o gün cumartesi olmasına rağmen mesai saati olmasına rağmen sabah manav fiyet değişikliğini yapdıktan sonra bize izin vermişti. Poyraza beni eve bırakmadan önce ona konuşacak bir şey yok dediğimde doğru söylüyorsun demişti, Bir çay bahçesine oturmuş orada konuşmaya başlamıştık. Bundan sonra ne olacak kızlığımı aldın spermlerini içine boşalttın ya hamile kalırsam dediğimde eve git temiz bir banyo yap bu gece olanları unutma çünkü bu gece olanlar bizi birbirime bağlayan son derece güzel şeylerdi ilk zamanlar gerçekten sana abla gözüyle bakıyordum ama sonradan aşık olduğumu hissettim ama bunu sen bana karşı ilgini beli etmeden ortaya çıkarmak istemdim.
Evdekiler benden bahset seni haftaya istemeye geleceğim söyle dediğinde duygulanmış gözlerim dolmuş ona karşı hissettiklerim karmaşa değil gerçek bir aşk olduğunu anlamış vedudağından öpmüştüm. Eve gittiğimde banyo yapıp abdest almış ve evdekilere görüştüğüm biri var benimle evlenmek istiyor beni istemeye gelecek demiştim, Onlar da tamam yarın gelsin tanışalım eğer uygun görüsek haftaya istemeye gelsinler demiştiler Muhafazakar ailemin karşı çıkacağını düşünürken onay vermiş gibi konuşması beni biraz daha şaşırtmıştı.. Olaylar o kadar çabuk ve ani olmuştu bir ay içinde düğün hazırlıklarına başlamıştık bizim bu kadar acele etmemizi ailelerimiz az çok tahmin ediyorlardı. Evlendiğinde 3 haftalık hamileydim ve sonra dünyaya dünyalar güzeli kızım gelmişti. İşyerindekiler bile benimle poyraz ile evlendiğime şaşırmışlardı hatta ablam bile beklemiyorlardı üstüne üstlük ablam poyrazı da tanıyordu. Poyraz markette bilgi işlemliğe devam ediyor ben ise ana merkeze geçmiştim. Şu a 3 yıllık evliyiz ama aramızdaki yaş farkı hiçbir zaman sorun olmadı evliliğimiz hem sex açısından mutlu hem de yaşam açısından çok iyi devam ediyor inşallah sonuna kadar böyle devam eder. Aradığınız kişi uzaklarda değil hemen yanı dibinizde olabilir. Büyük yada küçük farketmez gerçek mutluluk ve sevgiyi yakaladığınıza inanıyorsanız onun kazanmak için sonuna kadar kovalayın
 
© 2013 Kaymakgibi 66 Sex | 66seks.yeahh | 66sexs.yeah Hikayeleri | Kaymak Gibi 66 seks | Designed by Making Different | Provided by All Tech Buzz | Powered by Blogger